Vergi İhtilafları

Vergi hukuku, ulusal ve uluslararası ölçekte çeşitli yansımalarının olması ve birçok farklı disipline temas eden bir hukuk dalı olması nedeni ile özel uzmanlık gerektirir. Bu kapsamda vergi mükellefi ile vergi idaresi arasında gelir vergisi, katma değer vergisi, kurumlar vergisi, motorlu taşıtlar vergisi, emlak vergisi, veraset ve intikal vergisi ve diğer tüm vergi türlerine ilişkin ihtilaflar ortaya çıkabilir. Örtülü sermaye ve transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımına ilişkin ihtilaflar da bu kapsamdadır. Hesap ve vergilendirme hataları, dava açma süresi geçmiş ise, önce düzeltme ve şikayet yollarına, arzu edilen netice elde edilemediğinde ise vergi davasına konu edilmelidir. Vergi ve cezalarına ilişkin olarak vergi idaresi nezdinde tarhiyat öncesi veya tarhiyat sonrası uzlaşma vaki olmadığı takdirde yetkili vergi mahkemesinde dava açılması gerekir. Vergi davalarının önemli bir bölümünü sahte fatura (naylon fatura) ihtilafları oluşturur. Bu ihtilafların ceza hukukunu ilgilendiren yönü de vardır. Vergi Usul Kanununun 359. maddesindeki eylemlerden dolayı vergi mükellefinin asliye ceza mahkemesinde her takvim yılı için 3 ila 5 yılla yargılanması gündeme gelebilir. Arzu edilmeyen neticelerin önlenmesini teminen kendine özgü özellikleri olan bu türden davaların uzman eliyle takibi şarttır.